“Hayatın en pahalı kazanımı bilgi ve tecrübedir. Bildiklerini başkalarına öğretmek en büyük sevaptır.”
Bu sözler deve dişi gibi; laf ola beri gele türünden değil. Çelik Adam’ın “Çelik-Su- İnsan / Anıları ve Bilgi/ Tecrübe Damlacıkları” başlıklı kitabının kapağından alıntıladım.
Yiğit lakabıyla anılır. Çelik Adam dediğim kişi, Fettah Güventürk ve bir Karamanlı. Makine Yüksek Mühendisi, sanayici, dünyada çeliği en iyi bilen uzmanlardan biri. On parmağında on marifet olanlardan. 81 yaşında bir delikanlı. Akçaşehir’de yakaladığı hayatın ipini İzmir’e kadar uzatmış ve hâlâ sımsıkı tutuyor.
Fettah Güventürk, 1943’de Akçaşehir’de doğdu. İlkokulu Akçaşehir’de, orta ve liseyi Karaman’da tamamladı. 1965’te İTÜ Makine Fakültesini bitirdi. Makine Yüksek Mühendisi olarak MKE Kurumunda beş buçuk yıl çalıştı. Kendi ifadesiyle, burada yeni bir meslek edindi: Çelik Eczacılığı.
Fettah Güventürk, 1974’ten itibaren kendisine Çelik Adam lakabını kazandıracak uzun bir yolculuğa çıktı. Önce özel sektörde pişti, piyasayı öğrendi. Sonra İzmir’de, 1979’da Güven Çelik adıyla iş yerini kurdu. Derin kuyu su pompası mili üretti, haddecilik yaptı. Evlendi, üç çocuk sahibi oldu.
Çelik El Kitabı’nı yazdı. İnsan ve çelik benzerliğine dikkati çekti. Bilgi ve tecrübe paylaşımının değerini fark ederek, bu alana yöneldi. STK’larda, hemşehri dernekleri, MÜSİAD, Sanayi ve Ticaret Odaları, Esnaf Sanatkarlar İş Birliği, Kalkınma Ajansı, İhracatçılar Birliği, Egekobider Derneğinde üyelik ve yöneticilikler yaptı.
İzmir merkezli televizyon, radyolarda programlar yaptı. Gazetelerde makaleler yazdı. KOBİ Dünyası adlı bir dergiyi 33 sayı çıkardı. Çelik üzerine teknik kitaplar hazırladı, seminer ve konferanslar düzenledi. İnsan, ahlâk ve ekonomiye ilişkin kitaplar yayımladı. Kobilere yönelik eğitimler verdi. Bazı okullarla üniversitelerde girişimcilik derslerine girdi. Sanayi ve iş hayatı üzerine sunumlarda bulundu, videolar hazırladı.
Bir ömrü dolu dolu yaşamaya azimli olan bu dinç ve çalışkan adam, geçen yıl “Çelik-Su-İnsan” üst başlığıyla “Anıları ve Bilgi/Tecrübe Damlacıkları” adını verdiği bir kitap çıkardı.
Kitap, verimli, başarılı, sağlıklı ve uzun bir ömrün bazı önemli duraklarından kesitler sunuyor. Bana da imzalayıp gönderme nezaketinde bulunduğu bilgelik yüklü kitabında, her okuyucunun nasipleneceği yararlı bölümler var.
- Fettah Güventürk’ün kitabı 5 bölümden oluşuyor:
Birinci Bölüm: Fettah Güventürk’ün Hayatı, Dönemleri.
İkinci Bölüm: Karaman.
Üçüncü Bölüm: Örnek Yazılar ve Sözler.
Dördüncü Bölüm: Dostlar.
Beşinci Bölüm: Fotoğraflar.
Kitabın üçüncü bölümü, herkes için bir yaşam kılavuzu, yol gösterici. Veciz sözler, damıtılmış cümleler ve nasihatlerden oluşan bu bölüm, ayrı bir kitap olarak bastırılıp dağıtılsa büyük bir hizmet olur. Keşke birileri sadece bu bölümü PDF dosya olarak internete yüklese. Çok makbule geçer.
“ Eğitim, kaybetme riski olmayan en büyük yatırımdır” etiketinin bulunduğu bu bölümde, okuma, çalışma, ahlâk, yönetim üzerine özlü sözler ve makaleler var. Kitabın arka kapağındaki “Çelik ve İnsan” başlıklı yazı bu bölümden alıntılanmış.
Yaratılış itibariyle insan ve çeliğin topraktan olduğuna dikkat çekilerek, bu iki değerin tipik benzerlikleri sıralanmış. Örneğin;
Biri teknolojinin ve gelişmelerin bel kemiği çelik, biri aklını kullanınca dünyaya hükmeden insan,
Biri mizaç itibariyle yumuşak, ılımlı veya sert insan, biri üretim ve kullanım yerine göre yumuşak ve sert çelik… Böyle ilginç benzetmeler ve tespitler yapmış.
Fettah Güventürk, başarılı ve kıymetli bir insan. Bu ülkenin değerlerinden. Doğup büyüdüğü memleketini unutmayanlardan. Karaman sevdalısı. Bu ülkeye yararlı olmaya çalışanlardan ve hâlâ katkı sunmanın derdinde.
Dostlar bölümünde, eski bakanlardan Ali Coşkun, Tamer Taşkın, Hüseyin Kocabıyık, Doç. Dr. Süleyman Üstün, Hayati Öztürk, Rıfkı Boynukalın, Prof. Dr. N. Oğuzhan Altay, Avukat Suat Yıldırım, Rıza Duru, Cemal Ayhan, Fahrettin Selçik, İsmail Genç, Yüksel Bilek, Hasan Basri Hürata, Numan Tekinay, Soner Çelik, Remzi Sakaoğlu, İlkay Solak ve bana yer vermiş. Bu isimler Fettah GÜVENTÜRK’ü anlatmışlar. Dostlarının tanıklığına yer vermekle çok hoş bir iş yapmış. İnsanı en iyi dostları tanır ve dostları anlatır.
Fotoğraflar bölümü ise Fettah Güventürk’le uzun bir yolculuğa çıkarıyor okuyucuyu. 1950’li yıllardan kareler bile var. Özetle, bir sanayi duayeni, bir bilgenin, Karaman’ın Akçaşehir beldesinde başladığı yaşam öyküsü eşliğinde bilgi yüklü bir kitap var karşımızda.
Fettah Güventürk, kitabını ‘su gibi aziz ol, toprak gibi mütevazı’ cümlesiyle noktalamış. Su gibi aziz, toprak gibi mütevazı bir adamın hayatından kesitleri içeren kitabı okumanızı öneririm. Karamanlı bir Çelik Adam’ın bu eseri, kitaplığınızda mutlaka bulunsun.
AHMET TEK