Haydi Gökyüzüne Bakalım!

Binalar yükseldikçe incelikler alçalır, binalar arttıkça nezaket azalırmış. Beton saltanatına teslim olmuş bir dünyanın gökyüzüne bakmayı unutan insanlarına dönüştük. Binalarını yükseltip, insanlığını alçaktan dönemin canlıları damgasını yemek istemiyorsak başımızı kaldırıp göğe bakmalıyız. Prof. Dr. Sadettin Ökten “İnsanın gökyüzüne bakacak vakti olmalı. Yapamadım, yetiştiremedim, hiçbir zaman bitmez.” demiş.

Ölümden Başkası Yalan

Ankara’nın minnacık bir kültür ve sanat adası var. Kadim şehrin kalbinde, Ulus’ta ve Hacı Bayram Mahallesi’nde. Siyasetin iç bunaltıcı ikliminden kaçmak isteyenlerin, kültürel yozlaşmanın travmalarına çare arayanların, karamsarlığa kapılanların sığınacağı bir vaha da diyebilirsiniz. Birçok Ankaralı adını bile duymamış olabilir ama 14 yıldır büyük bir oksijen çadırı gibi hizmet veriyor. Kapıları sanat tutkunlarına ardına kadar açık. Burası, CerModern.

Tebessüm ve Samimiyet

Karaman’ın siyasi tarihinde “tebessüm” ve “samimiyet” başlığı altında bir isme yer verilmesi gerekseydi o kişi kim olurdu? Karaman’da güler yüzlülüğü ve cana yakınlığıyla tanınan bir siyasetçinin adını sorsalar, aklınıza gelen ilk ismi söyler misiniz?

Karaman’ın Karagöz’ü

Gazi Kültür Sanat Merkezi’nde “Çocuk İftarları” etkinliği sayesinde isimlerini duyduğum İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sanatçı öğretmenlerini tanıtmaya yönelik yazılarımın üçüncüsünde geleneksel gölge oyununun baş aktörü Karagöz’’ü canlandıran Mustafa Şahin’i anlatacağım.

Cumhuriyet Destanı ve Ankara Sevdası

Dünyada beş kez başkent olmuş bir şehir parmakla gösterilmez mi? Bu şehrin mirasına sahip çıkılmaz mı? 100 yıllık bir Cumhuriyet’in her gününe tanıklık eden ve geçmişiyle övünmeyi bilmeyen bir şehir sevilmez mi? Mütevazılıkta rakip tanımayan, dertlilerin derdine çare aramaktan bitap düşen bir şehire gönül verilmez mi? “Biz bu şehrin sevdalılarıyız” diyen bir ekip, Başkent Ankara Meclisi çatısı altında buluşarak güzel çalışmalar yapıyor.